• Telefon: 0324 327 37 67
  • E-Posta: info@dratanurakar.com

Değişen ben miyim dünya mı;

Orta çocukluk dönemi yaşam boyu gelişim anlayışına göre kabaca çocukların ilkokul dönemine tesadüf etmektedir. Gelişim Psikolojisi alanında bilişsel süreçlerde ani değişimlerin olduğunu varsayan kuramsal altyapı bu dönemde çocuklarda belli alanlarda bilişsel farklılaşmalar olmakla birlikte, çocuk düşüncesinde bazı sınırlılıkların olabileceğini ifade etmektedir. Bu dönemde çocukların sıralama, sınıflama yapabilecekleri, empatik eğilimleri ve zihin kuramı (başkalarının düşüncelerini kestirebilme) becerilerinde gelişmelerin olduğu birçok araştırmacı tarafından ortaya konulmuştur. Bununla birlikte bazı alanlarda sınırlılıklar olduğu da belirtilmektedir. Bu sınırlılıklar;

  1. Bilişsel haritalama: Orta çocukluk döneminde bilişsel haritalama (cognitive map- yer yön algısı) beklenen düzeyde gelişmemiştir. Bu nedenle özellikle 8-9 yaşına kadar ailelerin ilk gittikleri yerlerde ve kalabalık yerlerde çocuğu fiziksel olarak takip etmesinde fayda vardır. Ben ….. yere gidiyorum, sen arkamdan gel gibi belirsiz yönergeleri çocuk kavramsallaştıramayabilir.
  2. Çocuklarda zaman kavramı yeni yeni yerleşmeye başlamıştır fakat yinede geçmişe dönük çıkarım yaparken bazı güçlükler yaşarlar. Bu nedenle uzun süren öğütler veya geçmişteki örnekler üzerinden gitmek yerine kısa, anlaşılır ve olay bağlamında tepkiler vermek daha anlaşılır olabilir.
  3. Bu dönemde çocuklar, anne-baba ve öğretmenlerini belli alanlarda idealize eder ve genel olarak tüm söylediklerini doğru kabul eder. Bu nedenle çocuklara nelerin öğretildiği oldukça önemlidir. Muğlak ve çocuk zihninin kavramsallaştıramayacağı bilgileri çocuğa öğretmemekte fayda vardır.
  4. Erikson’a göre orta çocukluğun sonunda kimliğe ya aşağılık duygusu ya da çalışkanlık (başarı) duygusu eklenir. Bu nedenle çocuğa sosyal yeterlik dediğimiz (sosyal ve gelişimsel görevlerini yerine getirebileceği ile ilgili inanç- ben durumu halledebilirim, ben bu sorunu çözebilirim) özelliklerin kazandırılması oldukça önemlidir. Bu bağlamda öncelikle özsaygının geliştirilmesi ve çocuğun eksik veya fazlalıklarıyla ilgili sağlıklı geribildirim verilmesi gerekmektedir. Bu da ancak çocukla kurulan yakın ilişkiyle mümkün olabilecek bir süreçtir. Bu anlamda çocuğun olumlu özelliklerinin desteklenmesi, eksikliği ile ilgili zamanında geri bildirim verilmesi, gerekli durumlarda çocuğa rehberlik edilmesi, geliştirilen beklentilerin çocuğun başarabileceği durumlardan oluşması faydalı olabilir.

Orta çocukluk dönemini önce erinlik (puberte) ve arkasından ergenlik(adolesan) dönemi takip etmektedir. Bu dönem gelişimsel açıdan hızlı değişimlerin olduğu, bağımsızlaşma eğiliminin arttığı, bazı bilişsel süreçlerde sıçramaların görüldüğü bir dönemdir. Çocuğun bağımsız bir kimlik duygusu geliştirmesi için duygusal anlamda müstakil hareket edebilmesi gerekmektedir. Peter Bloss bu döneme “ikincil bireyselleşme” demektedir. Çocuk bu dönemde “ben kimim (Who am I) ve ben neyim (What am I) sorularına yanıt arar. Bu nedenle;

  1. Çocuk nasıl bir yetişkin olacağına karar vermek için bazı rolleri deneyecektir. Ebeveynin çocuğun bu denemelerine denetimli olarak müsaade etmesi kimlik gelişimini destekler. Çocuğun ilgi, görünüm ve beğeni anlayışlarının süreğen şekilde eleştirilmesi çocukta negatif kimliğin gelişmesine neden olabilir. Negatif veya dağınık kimlik özelliklerine sahip ergenler ebeveynin değerler sisteminin tam tersini içselleştirir ve öyle davranırlar.
  2. Ergenlik döneminde evdeki kurallar belli alanlarda sorgulanmaya başlanır. Çünkü çocukların bilişsel özellikleri bir kural oluşturabilecek ve var olan kuralları sorgulayabilecek düzeye ulaşır. Bu nedenle kurallarımızı açık ve anlaşılır bir şekilde nedenleriyle izah etmemiz gerekir.
  3. Bu dönemde ergenler arkadaşları içerisinde kendilerini yetişkin gibi hissettikleri için onlarla birlikte daha fazla vakit geçirmeye çalışır. Bu durum belli anlamda normaldir. Özellikle evde sürekli çocuk yerine konulan ergenlerde bu temayül dahada artacaktır. Bu dönemde uyumlayıcı uzaklaşma (adaptive distance) dediğimiz süreç oldukça önemlidir. Çocuğun gelişimsel ödevlerini aksatmasına müsaade etmeden ve güvenliği gözetilerek fiziksel olarak uzaklaşmasına müsaade etmekte fayda vardır. Ergenin bağımsız bir kimlik oluşturabilmesi için arkadaşlarına ihtiyacı vardır.
  4. Ergenler bu dönemde çocuk yerine konmaktan, mahremiyet alanlarına girilmesinden ve dokunulmaktan bir miktar rahatsız olabilir. Bu nedenle ilişkilerimizde bu hususlara dikkat etmek olmak faydalı olabilir.
  5. Erinlik döneminde bir miktar içe dönme beklenir fakat bu içe dönme ve beraberinde oluşabilecek gerginlik çocuğun fiziksel ve sosyal işlevselliğini etkiliyor ise yardım almakta fayda vardır.
  6. Bazı araştırmacılara göre ergen düşüncesi sadece siyah ve beyaza odaklanır. Grileri bizim göstermemiz gerekebilir. Bu nedenle onların düşüncelerine saygı duyarak ve iyi bir ilişki kurarak yeni öneriler sunmamız fayda sağlayabilir.
  7. Bazı ergenlerde değişen hormonal yapı ve adrenalin baskısıyla risk alma davranışları görülebilir. Bu durumlarda formal alanlara (spor ve sanat) yönlendirme yapmamız ve gerekirse yardım almamız faydalı olacaktır.

 

 

Dr. Atanur AKAR

Gelişim Psikoloğu